Türkiye’nin Baron’u, İtalya’nın Sinyor’u: Can Bartu


Türk sporunun ve Fenerbahçe'nin efsanelerinden Can Bartu, 83 yaşında hayatını kaybetti. Özenli giyimi ve zarif futbolu nedeniyle Türkiye’de “Baron”, İtalya’ya gittikten sonra ise “Sinyor” lakabını alan Bartu’nun Türk sporuna gönül veren herkes için örnek olması gereken hikayesini kaleme aldık.

Can Bartu, 30 Ocak 1936’da İstanbul’da hayata gözlerini açtı. Spora Fenerbahçe'de basketbol oynayarak başlayan Bartu, “Basketbolu delicesine sevmekteyim. Şartlar uygun olsaydı ‘basketbolcu Can’ olacaktım” sözleriyle basketbola olan sevgisini anlatırdı. 


Fenerbahçe basketbol takımı'nda Can Bartu. Sol en başta
Aynı gün Galatasaray’a 32 sayı, Beşiktaş’a 2 gol

Altı kez Basketbol Milli Takımı'nın formasını giyen Can Bartu, bir gün futbolcu eksiğinden dolayı genç futbol takımıyla birlikte Edirnespor’la oynanan maça çıkar. O maç 4 gol kaydeder, bu gollerin 3’ü sayılmaz fakat Fenerbahçe Baron’un golüyle Edirnespor’u 1-0 mağlup eder. Fenerbahçeli yöneticilerin futbolcu olması yönündeki ısrarlarına rağmen basketbolda kalmak istediğini söylese de Fikret Arıcan’ın aracılığıyla Fenerbahçe’de futbola başlar.

Can Bartu, hem Türk milli futbol takımında hem de basketbol takımında forma giyen ilk ve tek sporcudur. Bartu, aynı gün içerisinde Galatasaray'la yapılan basketbol maçında 32 sayı kaydetmiş, Mithat Paşa Stadı’nda futbol maçına çıkmış ve Beşiktaş’a bir gol atmıştı. 

Milli maçta kaleye geçti

1955 – 1961 yılları arasında Fenerbahçe'de futbol oynayan Bartu, 28 milli maç oynadı ve 6 gol attı. 2 Kasım 1958'de Türkiye–Romanya maçında, kaleci Turgay Şeren'in sakatlanması sonrasında son yedi dakikada kaleyi korudu. Bu maçta, Türk milli takımı oyuncusunun, kendi kalesine attığı gol sonucu 1 gol yiyerek maçı tamamladı.



Sinyor’un 6 yıllık İtalya macerası

13 Eylül 1959’da Macaristan temsilcisi Csapel’le İstanbul’da oynanan maçta 1.dakikada yenilen gole 86.dakikada Can Bartu cevap verdi ve maç 1-1 bitti. 3-2 kazanılan rövanş maçında da oynadığı futbolla dikkatleri üzerine çekti. Maç sonrasında soyunma odasına gelen Macar futbolunun önemli isimlerinden Hidegkuti, Lantos ve Kocsis Bartu’yu tebrik etti.

Hidegkuti Fiorentina’ya teknik direktör olduktan sonra Can Bartu’yu 1961 yılında takımına transfer etti ve İtalya macerası başlamış oldu.

1961-1962 sezonunda Fiorentina’da 14 maçta 2 gol, 1962-1963 sezonunda Venezia’da 30 maçta 8 gol attı. 1963-1964 sezonunda tekrar forma giydiği Fiorentina’da 10 maçta gol kaydedemezken 1964-1967 yıllarında üç sezon oynadığı Lazio'da 46 maçta 4 gol attı.

1967’de tekrar yuvaya dönen Sinyor, sarı-lacivertlilerde toplam 330 maça çıktı ve 162 kez fileleri havalandırdı.

Avrupa kupalarında final oynayan ilk Türk oyuncu oldu

1 Ocak 1961’de, Fiorentina – Glasgow Rangers arasında oynanan UEFA Kupa Galipleri Kupası final maçında forma giyen Can Bartu, Avrupa Kupaları’nda final maçı oynayan ilk Türk futbolcu oldu.



1969 yılında oynanan Galatasaray – Fenerbahçe karşılaşmasında efsane Galatasaraylı futbolcu Metin Oktay sahaya Fenerbahçe formasıyla, Can Bartu da Galatasaray formasıyla çıkmıştı. Metin Oktay’ın jübile maçında ezeli rekabetin ebedi dostluğa dönüştüğü o görüntüler hepimizin hafızasında yer alıyor.



2009’da ismi Samandıra Kamp Merkezi’ne verilerek ölümsüzleştirildi

Can Bartu, 1970’te futbol kariyerini noktaladıktan sonra spor yazarlığı ve yorumculuk yaptı.

Fenerbahçe Spor Kulübü, 2009 yılında Samandıra Kamp Merkezi'ne Can Bartu'nun ismini verdi.

1974’te, Fecri Ebcioğlu’nun yazdığı bugün bile söylenen “Yaşa Fenerbahçe” marşını ilk kez Nesrin Sipahi’nin sesinden duymuştuk, “Cihatlar, Lefterler, Canlar, Fikretler”i. Bu efsanelerden hayatta olan sadece Can'dı, onu da kaybettik.

Rahmetle…

“Can Bartu kim ne derse desin, Türk sahalarının gelmiş geçmiş en büyük asilidir. Can 14 yıl zarfında hiçbir gün futbolun hamalı olmaya yanaşmamıştı. Can’ın ayağındaki top hiçbir maçta sadistçe dövülmemiş, Bartu hiçbir hareketinde etinin kuvvetinden medet ummamıştı”
İslam Çupi

Hiç yorum yok