Efsane tangocu: Hernan Crespo

Bu hafta unutulmazlar serimizde gol atmanın çok yakıştığı isimlerden birini ele alacağız, Hernan Crespo. Futbol tarihinin en çok sevilen oyuncularındandır Arjantinli yıldız. Attığı gollerle, futbol yeteneğiyle tarihe adını altın harflerle yazdırmıştır.

İlk maçına altyapısında yetiştiği River Plate formasıyla 1993-1994 sezonunda çıktı. Daha 18 yaşındayken 25 maçta 13 gol atarak River Plate'in Apertura'yı kazanmasında başrol oynadı. 1996'da ise finalin Buenos Aires'de oynanan ayağında attığı iki golle takımına bir de Libertadores kazandırdı. Crespo, o ilk yıllarından kariyerinin son günlerine kadar 90 dakika boyunca oradan oraya koşturan, kimsenin atamayacağı gollleri atan ve geriye koşup savunmasına yardım eden bir kahraman olarak zihinlerimize yer etmiştir.

Hernan Crespo Arjantin formasıyla Maradona’dan bile fazla gol atan bir isim. 1996 Yaz Olimpiyatları’nda gümüş madalya kazanıp attığı altı golle gol kralı olmasının ardından Avrupa kulüplerinin dikkatini çekmeyi başardı. O dönem Ancelotti’nin çalıştırdığı Parma’ya imzayı attı. Ancelotti Crespo’yu oynattığı için eleştiriliyordu çünkü Crespo ilk altı ayında gol atamamıştı. Daha sonra Ancellotti haklı çıktı ve Arjantinli yıldız ilk Serie A sezonunda oynadığı 27 maçta 12 gol attı ve Parma ligi Juventus'un ardından ikinci bitirdi. Galatasaray’dan bir yıl önce UEFA Kupası’nı Parma almıştı. Elbette genç santrafor Crespo bu zaferde de başrol oynadı. Parma’nın Marsilya’yı 3-0 yendiği final maçında açılış golünü o atmıştı.

2000 yılında 35 Milyon Pound karşılığında Lazio’ya transfer oldu. Böylece dünyanın en pahalı oyuncusu ünvanını kazandı. Serie A’da 26 gol kaydederek gol kralı olma başarısını gösterdi ama bu başarı Lazio’yu şampiyon yapmaya yetmedi. Crespo sonraki sezon birçok sakatlık geçirdi. Lazio finansal sorunlarından dolayı Crespo’yu satmak zorunda kaldı ve Ronaldo’nun boşluğunu doldurmayı amaçlayan İnter Arjantinli yıldızı kadrosuna kattı. Crespo ligdeki ilk 18 maçında 7 gole imza attı ve Şampiyonlar Ligi’nde de 12 maçta 9 gol atmıştı. Bu başarılarına devam eden yıldızı sakatlıklar gene rahat bırakmadı.

2003 yazında Inter’den Chelsea’ye satılması gündeme geldiğinde, Christian Vieri gazetecilere şunları aktardı: “Hernan Crespo’yu lütfen satmasınlar. Onun yerine beni satsınlar. O en iyi oyuncumuz, bunu sadece onun yanında oynamaktan aldığım eşsiz hissi kaybetmemek için söylemiyorum ama bir sene daha şampiyonluk görmemeye dayanabileceğimi sanmıyorum.” Bu sözler Crespo’nun takım için ne denli önemli bir oyuncu olduğunu gözler önüne seriyor. Vieri’nin umduğu olmadı ve Crespo 16.8 milyon £ karşılığında 2003’te Chelsea'ye transfer oldu. Latin topraklarının özleminden olsa gerek Londra’ya bir türlü alışamadı, Chelsea’de mutsuzdu. Çareyi psikiyatri kliniklerinde bile aradı. Tüm bunlara rağmen Crespo’nun Chelsea’de başarısız olduğunu söyleyemeyiz. 

2004-2005 sezonunda eski antrenörü Ancelotti’nin başında bulunduğu Milan’a 1 yıllığına kiralandı. Milan formasıyla ligde 28 maçta 11 gol kaydetti. İstanbul’da oynanan unutulmaz Devler Ligi finalinde Crespo’nun attığı 2 golle Milan ilk yarıyı 3-0’lık üstünlükle kapatsada Liverpool efsane bir dönüşle skoru 3-3’e getirmişti. Kupayı ise penaltılarda üstün gelen Liverpool müzesine götürmüştü. Crespo 2002 Dünya Kupası’nda formasını giydiği ve favorilerden görülen Arjantin’in gruplarda elenmesiyle hayal kırıklığı yaşamış ve gözyaşlarını tutamamıştı. İstanbul finali de Crespo’nun en büyük hayal kırıklıklarından biri oldu. 2005-2006 sezonunda tekrar Chelsea forması giydi ve Premier Lig kupasını kaldırdı. Böylece Avrupa futbolunda ilk lig kupasını kazanmış oldu.

2006’da İnter’e döndü. İnter'de oynarken Şampiyonlar Ligi'nde attığı bir gol sayesinde bu turnuvada 5 farklı takımda da gol atmış ilk oyuncu oldu. Inter’de 2 Serie A şampiyonluğu yaşadı. Yıllardır uzattığı saçlarını kestiren Crespo artık yeni imajı ve beyazlayan saçlarıyla futbol severlerin karşısındaydı. 2009-2010 sezonunda Genoa forması giydi. Bir sonraki sezon ise 10 yıl önce formasını giydiği Parma’ya döndü.

Crespo, 19 yıl süren kariyeri boyunca 300'den fazla gol atmayı başardı ve yazımızın başında da dediğimiz gibi gol atmak ona o kadar çok yakışıyordu ki. Son olarak, Crespo gibi yıldızların kolay kolay yetişemeyeceğini ve onu heyecanla izleyen jenerasyonun çok şanslı olduğunu belirtelim.