2017 Afrika Uluslar Kupası'na doğru
Yazar: Arda Vatansever
arda.vatansever@hotmail.com | twitter.com/arda_vatansever
1957'den bu yana düzenlenen ve bu sene 31.si düzenlenecek
olan Afrika'nın en önemli futbol olayı Uluslar Kupası, bu Cumartesi başlayacak
ve 5 Şubat’ta oynanacak final maçıyla noktalanacak. Bu yılki turnuvaya daha
önce belirlenen ev sahibi Libya'daki iç savaş nedeniyle bugünlerde
Bundesliga'yı kasıp kavuran Aubameyang ve Juventus'un genç dinamosu Lemina'nın
memleketi Gabon ev sahipliği yapacak. Afrika Uluslar Kupası'nın 60 yıllık
geçmişinde ufak bir yolculuk yapılırsa bu yılki turnuvanın birbirinden garip ve
güzel hikayeler barındırdığını anlamak pek de zor olmaz sanıyorum.
Kupa tarihinin 7 şampiyonlukla en başarılı takımı Mısır, 7
yıl aradan sonra bu sene ilk kez turnuvaya katılma hakkı kazandı. 2006, 2008 ve
2010 yıllarında turnuvayı üst üste kazanıp domine eden takımın sembol ismi olan
ve Drogba'nın hakkında "karşısında oynadığım en iyi kaleci" dediği
Essam El-Hadary ise hala takımın kalesini koruyor. Buraya kadar herhangi bir
gariplik yok fakat El-Hadary 43 yaşında ve turnuvanın en fazla şampiyonluk
gören oyuncusu olmakla birlikte bu sene turnuva tarihinde forma giyen en yaşlı
oyuncu unvanını da alacak. Mısır'ın başında ise bir dönem ülkemizde Orduspor'u da
çalıştıran kurt hoca Hector Cuper bulunuyor ve takımın turnuvadaki en önemli kozu attığı
son dakika golüyle ülkesini turnuvaya taşıyan Roma'nın yıldızı Mohamed Salah
olacak.
Mısır'ın ardından turnuvanın en başarılı takımı ise Gana. 60'lardan 80'lere kadar olan 20 yıllık süreçte 4 şampiyonlukları bulunan "Black Stars", 2008'den bu yana turnuvaya fire vermeden katılıyor ve bu süreçte de 2 ikincilik, 1 üçüncülük ve 2 dördüncülük elde ettiler. 2010 ve 2014 Dünya Kupası’nda da boy gösteren Gana'nın en büyük kozlarıysa; Başlarında bulunan Avram Grant ve Ayew kardeşlerin başını çektiği sağlam ve birbirini tanıyan dinamik oyuncu kadrosu.
Mısır ve Gana'nın şanlı geçmişlerinin yanında turnuvaya ilk kez bu sene katılacak bir takım da mevcut; Gine-Bissau. Kupa elemelerinde Kongo, Kenya ve 2012 yılında bir peri masalına imza atıp kupada mutlu sona ulaşan Zambiya'yı devre dışı bırakan Gine-Bissau, Portekizli çalıştırıcı Paulo Torres önderliğinde tarihinde ilk kez büyük bir turnuvaya katılma hakkı elde etti ve bu başarı ülkede 3 gün kesintisiz kutlandı. Gine-Bissau'nun turnuvada çok şey beklediği isim ise iki sezon boyunca Akhisar Belediyespor forması giyen Leocisio Sami.
Kupa'nın bir diğer kapalı kutusu ise 1978'deki
ikinciliklerinden sonra ilk defa bu yıl turnuvaya katılacak olan Uganda. Elemelerde
en iyi ikinci olarak turnuvaya katılmaya hak kazanan ve başında Sırp Milutin
Sredojevic'in bulunduğu "Turnalar"ın kupada bir sürprize imza atıp
atmayacağı ise merak konusu.
Afrika'da mevzubahis sürpriz olduğunda akla gelen yegane isim;
Zambiya’nın peri masalında başrol oynayan Fransız çalıştırıcı Hervé Renard
oluyor. 2012'de neredeyse imkansızı başardıktan sonra adını duyuran ve
Afrika'da yılın teknik direktörü seçilen Renard, 2013'de Güney Afrika'da
düzenlenen ve Nijerya'nın şampiyonluğuyla sonuçlanan turnuvada aynı başarıyı sürdürememiş
ve turnuvaya gruplarda veda etmişti. 2014 senesinde Fildişi Sahilleri'nin
başına geçen Renard, 2015'te Yaya-Kolo Toure'li, Drogba'lı, Zokora'lı, Tiene'li
altın jenerasyonuyla son turnuvasını oynayan takımı 92’den sonra ikinci kez
şampiyonluğa taşımıştı. Bu seneki turnuvada Fas'ın başında olacak olan Renard,
3 farklı takımla turnuva kazanıp elde edilmesi zor bir rekora imza atmaya
çalışacak ki elindeki oyuncu grubuyla bunu başarması hiç de sürpriz
olmayacaktır.
Kupa'nın son 3 şampiyonundan sadece Fildişi Sahilleri bu sene turnuvada yer alacak. 2012 Şampiyonu Zambiya, turnuvanın sürpriz takımı Gine Bissau'nun gerisinde kalıp elemeleri geçememiş; 2013 Şampiyonu Nijerya ise kıtanın uyuyan devi Mısır'ın gerisinde kalıp turnuvaya katılamamıştı. Fildişi Sahilleri ise bir geçiş jenerasyonuyla bu yıl turnuvada boy gösterecek. Takımın turnuva kadrosunda altın jenerasyondan geriye kalan ve takımın abileri konumunda bulunan Salomon Kalou, kaptan Serey Die, Wilfried Bony ve Max Gradel'in yanında Franck Kessie, Wilfried Zaha, Eric Bailly ve Angban gibi genç isimler yer alıyor. Afrika futbolu denildiğinde akla Fildişi Sahilleriyle birlikte gelen Kamerun'un kaderi de bu turnuvada benzer. Kamerun'un da jenerasyon açısından bir değişim geçirmesinin yanı sıra teknik adam Hugo Broos'un Stephane M'Bia ve Alex Song gibi isimleri kadroya dahil etmemesi tartışıldı.
Gabon'daki kupanın bir diğer özelliği ise Kuzey Afrika'nın
üç futbol ekolünün (Cezayir, Tunus, Mısır) de turnuva da yer alacak olması.
Turnuvanın en pahalı ikinci takımı olan Cezayir'in başında, 2 dönem Belçika'yı
ve 2003'te de Cezayir'i çalıştıran bir diğer kurt hoca Georges Leekens
bulunuyor. Cezayir'in favorilerden biri olmasındaki en büyük pay sahipleri ise;
2016 Afrika Yılın Futbolcusu seçilen Riyad Mahrez ve Leicester City'den takım
arkadaşı Islam Slimani. Bu iki ismin yanında Faozi Ghoulam, Yacine Brahimi,
Rachid Ghezzal ve Sofiane Hanni gibi yıldızlar da Cezayir'in kadrosunda yer
alıyor. Elemelerde A Grubunu lider tamamlayarak turnuvaya katılan Cezayir'in
komşusu Tunus'un oyuncularından çok hocası ön plana çıkıyor; Henryk Kasperczak.
70 yaşındaki Kasperczak teknik direktörlük kariyerinde tam 13 sene Afrika
takımlarını çalıştırdı ve tam 7 ayrı takımda çalıştı. Kasperczak için
"Afrika'nın Yılmaz Vural"ı tanımlaması da yapılabilir haliyle.
Tunus'un en önemli oyuncuları ise Sunderland forması giyen Wahbi Khazri ve
Afrika Kupalarında sansasyonel gollerin adamı Youssef M'Sakni.
Cezayir'in en pahalı ikinci takım olduğunu belirtmiştim, turnuvanın en pahalı takımı ise Senegal. Kadrosunda yakından tanıdığımız Sow, Sadio Mane, Kouyate, Idrissa Gueye, Koulibaly ve Mame Biram Diouf gibi yıldızları barındıran "Teranga Aslanları" elemelerdeki tüm maçlarını kazanarak turnuvaya geldiler ve büyük bir motivasyonla Gabon'da olacaklar. Senegal'in başında ise 2002 Dünya Kupasında Senegal'in kadrosunda bulunan ve futbolu 2009 yılında bırakan Aliou Cisse bulunuyor. Bu oyuncu kadrosu ve böyle bir teknik adamın birleşiminden nasıl bir sonuç çıkacak orası meçhul.
Elemeleri namağlup tamamlayan bir diğer takım ise Mali. Eleme
gruplarının çok dişli olmamasının yanı sıra başlarında Tigana, Platini ve Luis
Fernandez ile birlikte 82-86 dönemi Fransa'sına damga vuran Alain Giresse
olması bu başarıda büyük etken. Genç ve dinamik bir kadrosu bulunan Mali'nin bu
turnuvada arayacağı isim tabii ki de Seydou Keita olacak.
2013 yılında Güney Afrika'da düzenlenen turnuvada az kalsın bir önceki turnuvada yaşanan peri masalının bir yenisi yaşanıyordu fakat Nijerya buna izin vermedi. Yarı finalde Gana'yı penaltılar sonucu alt eden Burkina Faso tarihinde ilk kez finale yükselmişti ama Sunday Mba'nın şık golü Paul Put'un efsane Burkina Faso'suna masalın sonunu göstermedi. Elemelerde grubunu birinci tamamlayarak turnuvaya katılan Burkina Faso'nun başında artık Portekizli çalıştırıcı Paulo Duarte var. Oyuncuları arasındaysa çok yakından tanıdığımız Nakoulma, Abdou Razack Traore, Alain Traore ve yolu bir dönem Samsunspor'dan geçen değişik saç stiliyle hafızalara kazınan Aristide Bance gibi isimler bulunuyor. Umarım bu sene o masalın sonunu görürler ama Paul Put olmadan biraz zor gibi görünüyor.
Peri masalının sonuna ulaşmak konusunda Zambiya kadar şanslı
olmayan bir diğer ülkeyse Demokratik Kongo Cumhuriyeti. 2015'deki turnuvada
yarı finalde şampiyon Fildişi tarafından yolu kesilen Demokratik Kongo da
elemelerde grubunu birinci tamamlayarak Gabon'a adını yazdırdı. 2015'deki
kadroya yakın bir kadroyla mücadele edecek olan Demokratik Kongo'nun en büyük
eksiği Everton'da sakatlanan Yannick Bolasie olacak fakat yine de MBokani ve
Cedric Bakambu hücum yükünü sırtlayabilir diye düşünüyorum. Orta sahada Mulumbu
gibi bir tecrübeyle ve savunmada genç yetenek Mbemba da görevini layığıyla
yerine getirirse bir sürprize imza atabilecekleri kanaatindeyim.
Afrika'nın gedikli teknik direktörlerinin meşhur olduğundan
az çok bahsettim yazının bu kısmına kadar. Son zamanlarda attığı gollerden çok
büyü ve aile anılarıyla gündeme gelen Adebayor'un takımı Togo'yu da bu gedikli
hocaların en efsanesi Claude le Roy çalıştırıyor. Gana'nın tarihindeki en
yüksek FIFA sıralamasını yakalaması ve geçen turnuvada Kongo'yu 15 sene sonra çeyrek
final oynatması Afrika'daki başarılarının bazıları. Togo'nun oyuncu grubunda
ise ülkemizden Trabzonspor'dan Akakpo ve Göztepe'den Segbefia bulunuyor.
Turnuva'nın kağıt üzerinde en güçsüz görülen takımı ise Zimbabwe. Her ne kadar Afrika'nın "demir leblebi"leri meşhur olsa da Senegal, Tunus ve Cezayir'le aynı grubu paylaşmalarından dolayı işleri bayağı zor. Zimbabwe hakkında söyleyebileceğim tek şey ise alıcı gözle izleyen varsa ileride adı gibi olacağına inandığım "Marvelous" Nakamba'yı iyi izlesinler.
Hiç yorum yok