Mültecilikten dünyanın en iyi futbolculuğuna


Ballon d'Or ödülünü kazanarak Ronaldo ve Messi hegemonyasına son veren Luka Modric, futboldaki başarılarının yanı sıra ilgi çekici hayat hikâyesiyle de ön plana çıkıyor.

Günümüzde turizm sektörünün en gözde yerlerinden kabul edilen Dalmaçya kıyıları, 1991-95 yılları arasında dünyanın en kanlı savaşlarından birine tanık oldu. Hırvatistan Bağımsızlık Savaşı’nın yeni alevlendiği yıllarda Velebit dağlarında bir grup Sırp isyancı yol kenarında koyunlarını otlatan masum bir çobanı öldürdü. Öldürülen bu çobanın torunu yıllar sonra dünyanın en iyi futbolcusu seçilecek ve ülkesinin gururu olacaktı. O isim Luka Modric’ten başkası değildi.

Dedesini kaybettikten sonra annesi, babası ve kız kardeşiyle birlikte doğduğu Modrici köyünden ayrılıp sığınmacı olarak Zadar kentine yerleştiler. Modric, patlamamış mayınlarla çevrili olan köyüne bir daha dönemedi. Modric ve ailesi yedi yıl boyunca Zadar’da Kolovare Hotel’de kaldı. Kolovare Hotel, Hırvatistan Bağımsızlık Savaşı’nda mülteciler için bir sığınak niteliğindeydi.

Hırvatistan’ın Jasenice kasabasında bulunan Luka Modric'in doğduğu ev
Bombalar patlarken o top oynuyordu

Modric’in bugünlerdeki başarılarının temelini attığı yer Kolovare Hotel’in geniş otoparkıydı. Burada arkadaşlarıyla akşama kadar futbol oynuyordu. Otelin bir yetkilisi seneler sonra yaptığı açıklamada bombalar patlarken oteldeki camların kırılmasına rağmen Modric’in aldırış etmediğini ve futbol oynamaya devam ettiğini belirtiyor.

Modric, futbolunu mülteci olarak kaldığı otelin otoparkında geliştirdi
Sıska olduğu nedeniyle reddedildi

1985 doğumlu Modric yaşıtlarına göre çok küçük ve zayıftı. Desteklediği takım Hajduk Split, çok küçük görünmesi nedeniyle onu reddetmişti. Ancak Modric bu fiziki durumunu olumlu yönde kullanıp rakiplerine göre daha seri oynuyor ve daha etkili müdahalelerde bulunuyordu.

Otoparkta oynadığı göz kamaştırıcı futbolla adından söz ettiren bu ufak ve sarı çocuk NK Zadar yetkililerinin de dikkatini çekti ve resmi sözleşme imzalandı. Bu kulüpte ve kiralık oynadığı diğer 2 kulüpte de başarılı bir performans gösteren Hırvat oyuncu, 2005’te Hırvatistan’ın en büyük kulüplerinden Dinamo Zagreb ile on yıllık bir sözleşme imzaladı. Dinamo’da üç yıl şampiyonluk sevinci yaşadı ve 2007’de ülkesinin en iyi futbolcusu unvanını almaya hak kazandı.

Yeni durak: İngiltere

Artık ülke dışına çıkıp yeteneğini dünyaya göstermenin vakti gelmişti ve Modric’in bir sonraki durağı İngiltere’nin köklü kulüplerinden Tottenham Hotspur oldu. İngiliz kulübündeki ilk yıllarında diz sakatlığı, lige uyum sağlayamaması ve mevkisinde oynatılmaması nedenlerinden dolayı oldukça eleştirildi. Kendisini transfer etmek isteyen Arsenal’in uzun yıllar teknik direktörlüğünü yapan Arsene Wenger bile Modric’in Premier Lig seviyesinde bir oyuncu olmadığını ifade etmişti. Ancak Modric asıl mevkisi olan orta sahanın merkezinde oynatılmaya başladıktan sonra tüm bu eleştirileri boşa çıkararak takımının yıllar sonra Şampiyonlar Ligi’ne katılmasında büyük katkı sağladı.

Modric, 2007'den beri Ronaldo ve Messi dışında Ballon d'Or ödülünü almaya hak kazanan ilk oyuncu oldu
Modric Dünya Devi’nde

Tottenham’daki performansı nedeniyle 2012’de dünyanın en büyük kulüplerinden İspanyol ekibi Real Madrid’e 30 milyon euro karşılığında transfer oldu. Bir başka dünya yıldızı takım arkadaşı Cristiano Ronaldo’nun gölgesinde kalmış gibi görünse de ufak fiziğine rağmen mücadeleden kaçmaması, zekası, oyun görüşü ve akıl dolu pasları ile Real Madrid’in başarılarındaki en büyük pay sahiplerinden biri oldu. Madrid temsilcisi ile altı senede dört Şampiyonlar Ligi zaferi yaşadı. 2018 yılında UEFA ve FIFA tarafından en iyi oyuncu ödülüne layık görüldü.

Milli takım serüveni ve Dünya Kupası’nda final

Oynadığı kulüplerdeki başarılarının yanı sıra Luka Modric Hırvatistan Milli Takımı'nda lider rolünü üstleniyordu. Ülkesinin futboldaki en büyük başarısına ulaşmasında önemli pay sahibiydi. 2018 FIFA Dünya Kupası yarı finalinde İngiltere’yi 2-1 mağlup eden Hırvatistan, finalde ise Fransa’ya 4-2 kaybetti ve turnuva ikincisi oldu. Takım kaptanı Modric de turnuvanın en değerli oyuncusu seçildi.

2008 Avrupa Futbol Şampiyonası çeyrek finalinde Türkiye ile karşılaşan Hırvatistan, penaltılarla kaybederek turnuvaya veda etmişti. Milli takımının kilit oyuncusu Modric ise bu maçı unutamadığını ve maç sonrasında çok fazla gözyaşı döktüğünü ifade etmişti.

Modric, Hırvatistan Milli Takımı’nın 2018 Dünya Kupası’nda finale kalmasında büyük pay sahibi oldu ve turnuvanın en iyi oyuncusu seçildi
Hırvatların Modric’le sorunu ne?

Luka Modric, milli takım formasıyla harikalar yaratsa da ülkesinde çok tartışılan bir figür. Modric dünyanın çoğu yerinde sevgi ve hayranlık görüyor ancak kendi ülkesinde birçok insan Modric’e öfkeli. Bunun nedeni ise Hırvatistan futbolunda büyük bir güce sahip eski Dinamo Zagreb yöneticisi Zdravko Mamic ile olan ilişkisi. Menajerlik yaptığı dönemde Mamic, kariyerinin ilk başlarındayken Modric’e maddi anlamda destek olmuş. Modric de kendisinin Tottenham’a transferini ayarlayan Mamic’e kazandığı bonservis bedelini vermiş.

Politik bağları da kuvvetli olan Mamic yolsuzluk ve vergi kaçakçılığı suçlarından yargılanırken Modric de tanıklardan birisiydi. Modric, 2017’de duruşmada ifade verdi. Ancak bu ifadelerin çelişkili olduğu anlaşıldı ve yalancı şahitlik yaptığına kanaat getirildi. Suçlu bulunduğu takdirde ise 5 yıl hapis ceza alacaktı.

Modric, Mamic hakkındaki duruşmada Dinamo’da oynarken ne kadar kazandığı sorusuna ’tam olarak hatırlamıyorum’ demişti. Rusya’da düzenlenen 2018 Dünya Kupası’nda ise bazı Hırvat taraftarların formalarında, Modric’in ifadesine ithafen “Ne Sjecam Se” yani “Hatırlamıyorum” yazıyordu.

Savaşın gölgesinde başlayan futbol kariyerinde yılın futbolcusuna verilen Altın Top (Ballon d'Or) ödülünü kazanarak zirveyi gören Luka Modric’in hayat hikâyesinin, futbola başlayacak çocuklar için ilham verici olacağı kesin.

Hiç yorum yok