Afrika'nın en iyisi: Riyad Mahrez





















Geçen sezon Premier Lig’de şampiyon olarak peri masalını gerçekleştiren Leicester City’nin Cezayirli oyuncusu Riyad Mahrez, Afrika’da yılın futbolcusu seçildi. Nijerya’nın başkenti Abuja’da gerçekleşen törende Yılın Afrikalı Futbolcusu Ödülü, 2015’in kazananı Gabonlu Pierre-Emerick Aubameyang’ın aldığı 313 puana karşılık 361 puan toplayan Mahrez’e verildi.

Göçmen gettolarından doğan yıldız

Cezayirli göçmen bir ailenin çocuğu olan Mahrez, 21 Şubat 1991 tarihinde doğdu. Paris'in göçmen gettolarında amatör takımlarda futbol hayatına başladı. 15 yaşındayken kalp krizinden kaybettiği babası Ahmed Mahrez de kısa bir süre futbol oynamıştı ve oğlunun da futbolcu olmasını istiyordu. Riyad Mahrez “Babam hep arkamdaydı. Benim futbolcu olmamı istiyordu" sözleriyle babasının desteğini vurguluyordu.

Riyad Mahrez Quimper takımı formasıyla
İlk adım Quimper

Mahrez, ilk başlarda hocaları tarafından fiziğinden dolayı beğenilmiyor ve gelişemeyeceği düşünülüyordu. Bu olumsuz düşüncelere karşılık ona ilk şans veren takım Quimper oldu. Amatör bir ekip olan Quimper 2009 yılında Mahrez’i kadrosuna kattı.

Riyad Mahrez Le Havre takımı formasıyla
PSG ve Marsilya yerine Le Havre’yi seçti

Quimper’de 6 ay geçirdikten sonra performansıyla dikkat çeken Mahrez, PSG ve Marsilya gibi Fransa Ligi’nin en önemli takımlarından teklif almaya başladı. Cezayirli genç yetenek, Leicester’ı şampiyonluğa taşıyan takım arkadaşları Vardy ve Kante gibi akademiden yetişmiş bir oyuncu değildi.  Mahrez de bu yüzden bazı eksikliklerinin olduğunun farkındaydı ve “alt yapısı daha iyi” düşüncesiyle Fransa 2.Lig ekibi Le Havre’yi seçti. Le Havre takımı gençlere önem veren bir futbol okulu niteliğindeydi.  Payet, Lassana Diarra, Mandanda ve Pogba Le Havre’den yetişen yıldız oyunculardandı.

Mahrez Karabükspor’un kapısından dönmüş

Le Havre’nin genç takımında 60 maçta 24 gol atan Mahrez A takıma yükseldi. A takımındaki ilk sezonunda zorlanan Cezayirli yıldız menajerler tarafından Karabükspor’a önerildi. Karabükspor ise Le Havre’nin genç yıldızı yerine Abdou Razack Traore'yi tercih etti.

"Leicester’ı transfer olmadan önce rugby takımı sanıyordum"

Leicester City o dönemde Championship Ligi’ndeydi. Leicester scoutu Steve Walsh, Mahrez’in takım arkadaşı Ryan Mendes’i izlemek için Le Havre tribünlerindeki yerini almıştı fakat oyun zekası ve klas çalımlarıyla Cezayirli oyuncuyu beğendi. Bunun üzerine İngiliz ekibi Mahrez’i 500 bin Euro karşılığında kadrosuna kattı. Mahrez, Leicester City’nin daha önce adını bile duymamıştı. Ailesi ve arkadaşları ise onun İngiltere yerine İspanya’yı tercih etmesi gerektiğini düşünüyordu. 2013-2014 sezonunu lider bitiren Leicester City on yıl sonra Premier Lig’e yükseldi. Mahrez de yavaş yavaş takıma ısınmaya başlamıştı.


Küme düşme mücadelesinden şampiyonluğa

2014/2015 sezonunda Leicester ligde kalma mücadelesi verdi. Sezonu 14. sırada bitiren İngiliz ekibi ligde kalmayı başardı. Mahrez ise 4 gol 3 asist ile takımın hücumdaki önemli isimlerinden biri oldu. Yeni sezonda takımın başına tecrübeli teknik adam Raineri geçti. Cezayirli kanat ise ilk 4 maçta 4 gol atarak sezona fırtına gibi başladı. Raineri’nin gözüne girmeyi başaran yıldız oyuncu 17 gol 11 asist ile harika bir performans sergiledi.  Takımının şampiyon olmasında katkısı büyük olan Mahrez, Premier Lig’de yılın futbolcusu ödülünü kazanan ilk Afrikalı oldu.


Afrika’nın en iyisi

Mahrez yeni sezonda 3 gol ve 2 asistlik bir performans sergilerken Şampiyonlar Ligi’nde 4 gol attı. Barcelona ve Manchester United gibi dünya devlerinin listesinde olan yıldız son olarak Afrika’da yılın futbolcusu ödülüne layık görüldü. Aynı zamanda Cezayir Milli Takımı’nın da kilit ismi konumunda. Bu başarı öyküsünde hepimizin hayatında ders alabileceği noktalar var elbette. En önemlisi de Mahrez’in babasının isteğini yerine getirmesi ve onun gurur duyacağı işler yapması...

Hiç yorum yok